Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru

ANAYASA ŞİKAYETİ NEDİR?

ANAYASA MAHKEMESİ’NE BİREYSEL BAŞVURU NASIL YAPILIR?

Türkiye’de uzun yılar boyunca, hatta en çok da avukatlar arasında, ilkinin ikincisini de getirdiği yönünde bir yanılgı egemendi. Bu nedenledir ki çok sayıda önemli insan hakları davası geçmişte, bu yanılgıya rağmen, başarıyla sonuçlanabilmekteydi. Değişen koşullar ve bireysel başvuru usulündeki yeni gelişmeler karşısında artık bu konudaki bilgisizlik başarıyı engellemektedir. Bu durum, son dönemdeki önemli insan hakları davalarının olumsuz sonuçlarında da izlenmektedir. Bu nedenle konuya ilişkin uzmanlık önem kazanmıştır. Türkiye’de de tıpkı Almanya’da olduğu gibi “bireysel başvuru uzmanı avukat” söyleminin duyulur olmaya başlaması biraz da bundandır

Bir bireysel başvurunun esastan incelenebilir olması için söz konusu başvurunun Anayasa Mahkemesinin yetkisi içinde olması gerekir. Bu ge- reklilik, İnsan Hakları Mahkemesi yönünden de geçerlidir. Mahkemelerin yetkisi; kişi, konu, yer ve zaman yönünden yetki olarak ele alınmaktadır.

Kamu gücü tarafından hakkı ihlal edilen kişinin bireysel baş- vuru yapmadan önce ölmesi durumunda ölen kişi adına bir başkası tarafından bireysel başvuru yapma imkânı bulunmamaktadır”.

ölüler ve/veya onlar adına yaşayan kişiler, bireysel başvuru yapamazlar. Bu, yaşam hakkı ihlali durumlarında dahi böyledir. Böyle durumlarda bile, ölen kişinin yakınları, kendi adlarına başvuru yapabilirler.

MAĞDURLUK STATÜSÜ
Bireysel başvuru yapabilmenin ön koşullarından bir diğeri, bireysel başvuru ehliyeti olan kişinin “mağdur” olmasıdır. Bu statü resen, yani taraflar ileri sürmese dahi incelenir. Mağdurluk statüsünün tespiti, bazı olaylarda karmaşık ve zor olduğu için İnsan Hakları Mahkemesi, bir kişi- nin mağdur olup olmadığını, esasa yönelik incelemesiyle birlikte ele ala- bilmektedir.
Doğrudan ve Dolaylı Mağdurluk
İnsan Hakları Mahkemesine doğrudan mağdurlar ve dolaylı mağdurlar başvuru yapabilmektedirler. Benzer durum, AYM yönünden de geçerlidir.-
Başvurucular, şikâyete konu ettikleri tedbirden doğrudan etkilendiklerini ikna edici şekilde ortaya koymak durumundadırlar. Zira Anayasa Mahkemesine göre başvurucularda mağdur olduğu zannı ve kuşkusu, mağdurluk statü- sünün varlığı için yeterli değildir.
Dolaylı Mağdur
Bir mağdur, ihlal iddiasını bireysel başvuruya konu etmeden önce öle- bilir. Ölülerin bireysel başvuru yapmaları mümkün değildir. Böyle durumlarda bireysel başvuruda bulunabilecek kişiler, yeterli hukuksal menfaati ve müdahale ile yakın bağlantısı bulunan yaşayan kişilerdir. Bu kişilere “dolaylı mağdur” denmektedir. Dolaylı mağdurlukta öne çıkan üç özellik bulunmaktadır. (a) Mağdurun yakını olmak, (b) yargılama ve soruşturma süreçlerine aktif olarak katılmak, (c) hukuksal menfaatin ve yakın bağlantının ortaya konulması gerekliliği.

Güncellik, Kişisellik, Doğrudanlık
AYM Yasası’nın 46’ncı maddesine göre anayasa şikâyetleri “güncel ve kişisel bir hakkı doğrudan etkilenenler tarafından” yapılabilecektir. Bu ifade üç unsur içermektedir: -63
(2) Kişisellik
Kişisellik koşulu, ihlal edildiği ileri sürülen hak ile başvuru arasında kurulan bağlantı değerlendirilirken dikkate alınır. Başvurucu, yakındığı eylem, işlem veya ihmal süjesel bir bağ kurmalıdır. Bu koşul, özel hu- kuk yargılamalarındaki “eylemle kişi arasında irtibat sağlama, bunla- rı ilişkilendirme; eylemin kimi hedeflediğini belirleme” anlamına gelen matufiyet koşuluna benzetilebilir.
(3) Doğrudanlık
Doğrudanlık, başvurucuların kişisel ve güncel bir haklarıyla müdahale arasında bulunması gereken ilişkiyi ifade eder. Başvurucunun üzerinde etki doğurmakla birlikte bunun doğrudan gerçekleşmediği durumlarda mağdurluk statüsü, başvurucu olmaya uygun sayılmayacaktır. Bu çerçe- vede özellikle avukatlara yönelik müdahaleler ile müvekkilleri arasında- ki müdahaleler arasındaki farklılaşma buna örnek gösterilebilir. Anayasa Mahkemesi, başörtüsüyle duruşmaya katılmasına izin verilmeyen avu- katın, müvekkilinin adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasını151; müdafi ve vekillik sıfatı bulunduğunu gösteren bilgi ve belge sunamayan avukatın, davanın tarafları için geçerli olan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasını152; yargılama sürecinde davayı kazanan müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmeyen bir avukatın, savunma hakkı ve angarya yasağını ihlal ettiği iddiasını153 doğrudanlık bulunmadığı için ka- bul etmemiştir.-

Aleyhine Başvurulan Kişi:
İnsan Hakları Mahkemesine başvurular, Sözleşme’ye taraf devletlere karşı yapılabilir. Gerçek kişilere (örn. avukatlara) karşı ihmallerinden dolayı bireysel başvuru yapılamaz. Başvuru, tek bir devlete karşı yapılabileceği gibi birden çok devlete karşı da yapılabilir. Başvurunun kabul edilebilir olması için, aleyhine başvuru yapılan devlete, temel hak müdahalesi niteliğinde bir eylem veya ihmalin atfedilebilir olması gerekir.
Sözleşme’ye taraf olmayan devletlere veya uluslararası örgütlere karşı bireysel başvuru yapılamaz.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yönünden ise aleyhine başvuru yapılabilecek tek tüzel kişilik, Türkiye Cumhuriyeti’ dir.

ÖNDER HUKUK GAZİANTEP

Arb. Hukukçu Yunus ÖNDER

Av. Emel ÖNDER